Didim bilinenin aksine bir kent değil, Milet’e bağlı bir tapınak yeri ve kutsal alandır. Öyle ki şehir antik çağlarda “Biliciler Kenti” olarak anılıyordu ve bu dönemde gelecekle ilgili haber almak isteyenlerin durakları arasında Apollon Tapınağı yer alıyordu. Müziğin, güneşin ve sanatın yanında kehanetlerin de tanrısı Apollon adına yapılmış olan, büyük sütunlarının arasında kocaman bir tarih yatan Apollon Tapınağı, döneminin en büyük kehanet merkezlerinden biri olma özelliğini taşıyordu. Tapınağın kuruluş efsanesi ise en az tarihi kadar ilgi çekici bir etkiye sahip.

Efsaneye göre, Tanrı Apollon bir gün Didyma yani Didim yöresinde çobanlık yapan Brankhos’a rastlar. Onun saf ruhundan ve nazik yaklaşımından çok hoşlanan Apollon, ona kehanetin (biliciliğin) sırlarını öğretir. Öğrendiği tanrısal sırları insanlara aktarmak isteyen Brankhos, bugünkü Apollon Tapınağı’nın bulunduğu yere Apollon adına ilk tapınağı kurar. Zaman içinde Brankhos soyundan gelenler, yani Brankhidler çok uzun süre Apollon Tapınağı’nın yöneticiliğini yaparlar. O dönemde Didyma, Brankhidler ülkesi anlamına gelen Brankhidai olarak da adlandırılmaktadır.